bütün oyunlar bitti –bir sen kaldın yalnızlığımda
bir başka dünyadayım artık –beni çocuklar bile anlıyor
yıktım boğaları bir bir-bana gül atma yıkıldım
ne yapsam nasıl etsem nasıl boğsam öz çocuğumu
git- ona git- çek gözlerini ben yorgunum yokluğuna
bilsen ne güzel yokluğuna
parmaklarımda o hiç kurtulamadığım acı uğultu
yokladım kapıları tek tek-dönüp ülkene düştüm
bilsen ne guzel düştüm
tatlı bir kıpırtının ötesindesin
çocuksu korkuları giyiniyorsun
yaralı bir temmuz ikindisisin
hırçınlığın sularıma eğilmiş
ben akşam delisiyim –çok yönlü duraklarda hızlıca sular
bütün müzikler susar-renkler ölür-bir sen kalırsın
yalnızlığımda
çevreler göçer-yüzler eskir- bir sen kalırsın yalnızlığımda
mahpusların ilk gün şaşkınlıgı bu benim senden
yıkılmışlığım
bilsen ne güzel yıkılmışlığım
git- ona git –çek gözlerini- ben yorgunum yokluğuna
bu benim en güzel yenilmişliğim
bilsen ne güzel yenilmişliğim
sana sesler getirsem tanımadığın
ürpertiler getirsem yaşanılmamış
sana seni getirsem yitiklerinden
ikimiz elele bir yola düşsek
herhalde büyük işler yapabilirdik
ay serilir-bir eski tablo değer gözlerime –ölürüm
kötü noktada düştüm- ben senin yasak ülkene düştüm
bilsen ne güzel düştüm
sen belki o sen değilsin sen çok saraylardasın şimdi
o güzel çizgilerinde hoyrat parmakları aptallıkların
hep yumruk oluyorum –kahroluyorum-o sömürge
gözlerin
bir kavgadan bir kavgaya o sömürge gözlerin
git –ona git-çek gözlerini- ben yorgunum yokluğuna
bilsen ne güzel yokluğuna
beni böyle darmadağın düşünüyorsan
gözlerine dolaşıp dolaşıp düşüyorsam
yeniksem yıkılmışsam çıldırıyorsam
çok yalnızım seni alıp götürüyorlar
seni benden parça parça götürüyorlar
suyumu arıyorum mayın tarlalarında
Hasan Hüseyin KORKMAZGİL