Güneşle birlikte oturdum kumlara
Deniz neminin erken konuklarıyız.
Çakıl taşlarında yıldızların sesleri
Gecikmiş bir iyimserlik bedenimde
Bir kadın zehirini almış gecenin;
Hakkâri’de bir düğün bu kadar güzeldir
Bir şehrayin gibi uzanıyor mavilik…
Kalın adımlarla geçmişim otları
Gelmişim sevinçsiz cümlesinden insanın
Avucumda binlerce su yaprağı
Sevmek için yaşadığım hayatı
İçimdeki fotoğrafları ışığa seriyorum;
Hurmalar, on bir ay çiçekleri, güneş saatleri…
Ey ölü zamanlar
Ben nasıl da harflerle bakmışım her şeye…
Şükrü ERBAŞ