Adamlar sarkık yüzleriyle derin bir geceden indiler
Tenha evlerden büyüyüp gelen bir ağrıydı duruşları.
Adamlar sabahlara dek her yıldıza bir sigara içtiler
İç geçiren bir pencere. Yaprakların ayini.
Dem çeken kaldırımlar.
Güneşin konuşmaya başladığı saatlerde, kekeme
Her kapısı yalnızlık kusan bir kente hece hece düştüler.
…
gecenin kâğıdında gözyaşının mürekkebi
Herkes kendi uçurumuna bir taş atıyor.
Şimdi binlerce ayrılık çatılarda kuşlar
Yola değil, suya değil, göğe değil
Ah benim kirpik kirpik eşiklere gömülen annem…
Adamlar kopup ana rahminden gurbeti kurdular
Şükrü ERBAŞ