Kültür Sanat Edebiyat Felsefe
Perşembe, Ekim 17, 2024
No menu items!

BEKLENTİ

“tüm beklentileri o şehirde bırakıp öy gel”
Kafamda tam olarak toparlayamadım. Sanki dili unutmuştum ve sözcükler seslerden ibaret anlamsız mırıltılardı. Beklenti de nedir? diye sorup duruyordum. Fakat ne soru nede cevap anlaşılır değildi benim için. Tek bir şey vardı, o da yakında bu yolculuğa çıkacak olmamdı. Peki nereye gidecektim? Bana beklentilerden, şehrimden ayrılır gibi uzaklaşmamı söyleyen o insan kimdi?
“Saçmalık denen şey bu olsa gerek.” Kendi sesimi bir hırıltı gibi duyunca saçmalık çok daha koyu bir renge bürünüyor.Eşyalarımı çantama koyarken herşeyin olağan olmasına karşın, akıl almaz derecede saçma olması şaşırtıcı geliyordu.”

“Dün böyle değildi, hem kendimi hem onu tanıyordum, her şey anlamlıydı.”

Ne değişti? Sonsuz zamanın içinde geçen bir gün değildi bunu yaratan. Hayatımı başka bir yola sokup, başka bir insan olmamı sağlayacak olan bu yolculuk henüz gerçekleşmemişken tüm zihmimde, benliğimde ortaya çıkan bu göçük nedendi?

“Yoksa deliriyor muyum?” hiç kendi sözcüklerimden bu denli ürktüğümü hatırlamıyorum. Böyle dört duvar arasında, herkesten uzak aklımı yitirmek korkunç bir şey olsa gerekti. Bu korku beni rahatlatmıştı, en azından halen aklımın sallantıda olsa da yerinde durduğunu biliyordum.

“Hemen onu arayıp gelemeyeceğimi söyleyeceğim.Daha yola çıkmamışken böyleysem kim bilir orada nasıl bir cinnete tutulurum.”
…..

“Peki, gelmek istemiyorsan sen bilirsin”
“istekle bir ilsigi yok bunun, sadece kendimi hiç iyi hissetmiyorum o kadar, belki ileri ki günlerde gelirim yanına”
“Gelme”
“Neden istemiyorsun artık, kızdın dimi bana?”
“Hayır kızmadım, yalnızca o kişinin sen olmadığını anladım o kadar”
“O  kişi mi, ne demek o?”
“Benim hayatım boyunca canlı tuttuğum bir hayal kişisi, bir an seni ona benzetmiştim, yanıma geldiğin de bunun doğruluğunu tam olarak anlayacaktım ama o kişi vazgeçen biri değildi, ölüm olsa sonunda sözü neyse yerine getirirdi.”
“Ben ise tutamadım sözümü dimi?
“Evet tutamadın”
“Yani şimdi herşey bitmiş mi oldu senin için?”
“Hayır, ben aramaya, beklemeye devam edeceğim”
“Onu sormadım, demek istediğim benle artık görüşmek en azından arkadaş kalmak isteğin sanırım yoktur.”
“Buna gerek yok ki, sen o değilsin, devam etmenin hiç bir anlamı yok, bu çok mantıksız olur”
“Bence de çok saçma.”
(….)
“Peki o halde sanırım herşeyin burada bitmesi gerek, sen çok haklısın. Kendine iyi bak. Umarım bulursun ben olmayan o kişiyi.”
“Sende iyi bak kendine.. “

Neydi şimdi bu? Düpedüz manyaklık. Delilik ne, akıllı  olan kim? Kim bekliyor, kim sözünde durmuyor?
Saçmalık üzerine düşünürken bu kadar saçma olacağını tahmin edemezdim doğrusu. En iyisi uymak belki uyanınca herşey eski haline döner.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
RELATED ARTICLES

Most Popular

Recent Comments